|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
her iki taraf |
both sides i.
|
|
On both sides, innocent people are still dying.
Her iki tarafta da masum insanlar ölmeye devam ediyor.
More Sentences
|
2 |
Genel |
her iki taraf |
either party i.
|
|
It will not, however, be of great consequence to either party, whatever is adopted.
Bununla birlikte, her ne karar alınırsa alınsın, bunun her iki taraf için de büyük bir sonucu olmayacaktır.
More Sentences
|
3 |
Genel |
her iki taraf |
either side i.
|
|
Tom says we can park on either side of the street.
Tom sokağın her iki tarafına da park edebileceğimizi söylüyor.
More Sentences
|
4 |
Genel |
(her) iki |
both s.
|
|
I wish to thank both the two previous speakers and the two rapporteurs for their work.
Hem önceki iki konuşmacıya hem de iki raportöre çalışmaları için teşekkür etmek istiyorum.
More Sentences
|
Phrases |
|
5 |
İfadeler |
her iki ebeveyn |
both parents i.
|
|
She has lost both parents.
O her iki ebeveynini de kaybetti.
More Sentences
|
Colloquial |
|
6 |
Konuşma Dili |
her iki durumda |
in both cases expr.
|
|
In both cases the position of workers may be affected.
Her iki durumda da işçilerin durumu etkilenebilir.
More Sentences
|
Idioms |
|
7 |
Deyim |
her iki açıdan |
on both counts expr.
|
|
You succeeded admirably on both counts.
Her iki açıdan da takdire şayan bir başarı elde ettiniz.
More Sentences
|
General |
|
8 |
Genel |
ikişer kişilik gruplarla oynanan oyunlarda ortak oynayan iki kişiden her biri |
spouse i.
|
|
9 |
Genel |
birbirinin aynı olan veya birbirine çok benzeyen iki şeyden her biri |
spouse i.
|
|
10 |
Genel |
her iki kategoriye de girebilecek bir durum |
borderline case i.
|
|
11 |
Genel |
her iki ayağı ve kolu felçli olan kimse |
quadriplegic i.
|
|
12 |
Genel |
evlilik dışı ilişkilerin her iki eş tarafından da karşılıklı olarak kabul edildiği evlilik |
open marriage i.
|
|
13 |
Genel |
her iki elini de kullanamayan |
ambisinister i.
|
|
14 |
Genel |
her iki elini de kullanma |
cross-dominance i.
|
|
15 |
Genel |
her iki elini de kullanma |
mixed-handedness i.
|
|
16 |
Genel |
her iki şirket |
both companies/firms i.
|
|
|
17 |
Genel |
her iki firma |
both companies/firms i.
|
|
18 |
Genel |
her iki firma |
both of the companies/firms i.
|
|
19 |
Genel |
her iki şirket |
both of the companies/firms i.
|
|
20 |
Genel |
her iki taraftan biri |
either party i.
|
|
21 |
Genel |
her iki taraftan biri |
either side i.
|
|
22 |
Genel |
her iki yönde hareket |
recourse [obsolete] i.
|
|
23 |
Genel |
her iki yönde akış |
recourse [obsolete] i.
|
|
24 |
Genel |
her iki taraftan çekilerek açılan enlemesine uzanan perde |
traveler i.
|
|
25 |
Genel |
her iki taraftan çekilerek açılan enlemesine uzanan perde |
traveler curtain i.
|
|
26 |
Genel |
her iki eli eşit derecede iyi kullanma yeteneği |
ambidextrianism i.
|
|
27 |
Genel |
doğru parçasının iki ucundan her biri |
endpoint i.
|
|
28 |
Genel |
zıt iki şeyden her biri |
extreme i.
|
|
29 |
Genel |
kafanın her iki yanının tıraş edildiği, ortada kalan saç şeridinin yukarı dikilerek kullanıldığı pankçı saç stiline sahip kimse |
mohican i.
|
|
30 |
Genel |
bilardoda iki isteka topunun her iki hedef topa vurduğu bir vuruş |
billiard i.
|
|
31 |
Genel |
bilardoda iki isteka topunun her iki hedef topa vurduğu bir vuruş |
carom i.
|
|
32 |
Genel |
iki parçalı bir pulun parçalarından her biri |
bisect i.
|
|
33 |
Genel |
antiklinal birikintinin iki eğimli kenarından her biri |
leg i.
|
|
34 |
Genel |
iki rakip matadordan her birinin sırayla birkaç boğa ile dövüştüğü boğa güreşi |
mano a mano i.
|
|
35 |
Genel |
üst çenenin yüksek omurgalılarda ve insanlarda dişleri barındıran iki kemiğinden her biri |
maxillae i.
|
|
36 |
Genel |
bir çıkrığa dolanmış ve her iki ucu birbirine bağlanmış ip veya zincir |
messenger i.
|
|
|
37 |
Genel |
gemi geçiş yolunda yer alan ve her iki tarafında kanal bulunan sığlık |
middle i.
|
|
38 |
Genel |
koşum kayışına bağlı iki eğri çubuktan her biri |
haulm i.
|
|
39 |
Genel |
koşum kayışına bağlı iki eğri çubuktan her biri |
hem [dialect] [uk] i.
|
|
40 |
Genel |
at nalının iki yanından her biri |
branch i.
|
|
41 |
Genel |
yunancada soluklu okumanın olup olmadığını gösteren iki işaretten her biri |
breathing i.
|
|
42 |
Genel |
her iki ucu da sivriltilmiş tahta çubuk |
broach i.
|
|
43 |
Genel |
kapıyı bağlayıp destekleyen iki direkten her biri |
hinging post i.
|
|
44 |
Genel |
araba çeken atı tutmak için dizginlere bağlanan iki halkadan her biri |
holder i.
|
|
45 |
Genel |
at arabasında bulunan iki sırım köselesinden veya kayıştan her biri |
girth i.
|
|
46 |
Genel |
hindistan'da kullanılıp her iki ucunda birer çıkıntısı olan bir tahtırevan |
dandi i.
|
|
47 |
Genel |
hindistan'da kullanılıp her iki ucunda birer çıkıntısı olan bir tahtırevan |
dandy i.
|
|
48 |
Genel |
(futbolda) merkezin her iki yanında bulunan iki oyuncudan biri |
guard i.
|
|
49 |
Genel |
bütünün eşit iki parçasından her biri |
one-half i.
|
|
50 |
Genel |
otuz iki eş parçadan her biri |
one-thirty-second i.
|
|
51 |
Genel |
evli olmayıp çift gibi yaşayan iki kişiden her biri |
companion i.
|
|
52 |
Genel |
on iki parçadan her biri |
duodecimal i.
|
|
53 |
Genel |
birbirine açılan iki oda arasındaki sürme kapı çiftinden her biri |
folding door i.
|
|
54 |
Genel |
iktidarın izni üzerine parlamento kamaralarına katılan ve kuralları uygulayan iki memurdan her biri |
sergeant i.
|
|
55 |
Genel |
kağıt yığınının her iki tarafından kırpılmış şeritler |
shavings i.
|
|
56 |
Genel |
her iki tarafında bulunmak |
bestride f.
|
|
57 |
Genel |
her iki yakasında olmak |
bestride f.
|
|
58 |
Genel |
her iki yöne hareket ettirmek |
traverse f.
|
|
59 |
Genel |
her iki tarafında uzanmak |
bestride f.
|
|
60 |
Genel |
desteklemek (her iki tarafı) |
straddle f.
|
|
61 |
Genel |
her iki tarafında bulunmak |
straddle f.
|
|
62 |
Genel |
her iki yanında olacak şekilde iki koldan eşlik etmek |
flank f.
|
|
63 |
Genel |
her iki tarafı desteklemek/kucaklamak |
straddle f.
|
|
64 |
Genel |
her iki tarafa yakın olmak |
straddle f.
|
|
65 |
Genel |
iki çapalı bir geminin halatlarını her bir çapaya eşit uzunluk bırakacak şekilde salmak |
middle of the cable f.
|
|
66 |
Genel |
her iki tarafına da yerleştirmek |
flank f.
|
|
67 |
Genel |
her iki cinsin özelliğini taşıyan |
epicene s.
|
|
68 |
Genel |
her iki taraf için de öldürücü olan |
internecine s.
|
|
69 |
Genel |
her iki ucunda da kamçı olan |
amphitrichous s.
|
|
70 |
Genel |
her iki cinse karşı erotik istek duyan |
bisexual s.
|
|
71 |
Genel |
her iki cinse uygun |
unisex s.
|
|
72 |
Genel |
her iki cinse ait |
epicene s.
|
|
73 |
Genel |
her iki yönden destekli |
accosted s.
|
|
74 |
Genel |
her iki elini de kullanabilen |
two-handed s.
|
|
75 |
Genel |
her iki yılda bir |
biyearly s.
|
|
76 |
Genel |
her iki senede bir |
biyearly s.
|
|
|
77 |
Genel |
her iki tarafı da bağlayan |
two-way s.
|
|
78 |
Genel |
her iki cinse de uyan |
ambisexual s.
|
|
79 |
Genel |
her iki cinse de uyan |
ambosexual s.
|
|
80 |
Genel |
her iki yöne hareket ettirilemez |
untraversable s.
|
|
81 |
Genel |
farklı iki kültürün alışkanlıklarının ve değerlerinin kaynaşması ve her ikisinin de tamamen asimile olmaması ile karakterize edilen |
marginal s.
|
|
82 |
Genel |
her iki cinsiyetteki bireylerden oluşan |
mixed s.
|
|
83 |
Genel |
her iki cinsiyetteki bireyleri içeren |
mixed s.
|
|
84 |
Genel |
her iki uca doğru incelen (ok gövdesi) |
barreled s.
|
|
85 |
Genel |
her iki uca doğru incelen (ok gövdesi) |
barrelled s.
|
|
86 |
Genel |
(aile ilişkisinde) her iki tarafla da ilgili |
double s.
|
|
87 |
Genel |
her biri iki yaprak veya dört sayfa şeklinde katlanmış kağıtlardan oluşan |
folio s.
|
|
88 |
Genel |
her iki tarafı da kızartılmış |
over s.
|
|
89 |
Genel |
her iki durumda da |
in either events zf.
|
|
90 |
Genel |
her iki el ile |
right and left zf.
|
|
91 |
Genel |
her iki yandan |
on both sides zf.
|
|
92 |
Genel |
her iki durumda da |
in either case zf.
|
|
93 |
Genel |
her iki haftada bir |
every couple of weeks zf.
|
|
94 |
Genel |
her iki haftada bir |
every fortnight zf.
|
|
95 |
Genel |
her iki günde bir |
every two day zf.
|
|
96 |
Genel |
her iki günde bir |
once every two days zf.
|
|
97 |
Genel |
her iki günde bir |
once in two days zf.
|
|
98 |
Genel |
her iki günde bir |
every two days zf.
|
|
99 |
Genel |
her iki şehirde |
in both cities zf.
|
|
100 |
Genel |
her iki ...dan biri |
every second zf.
|
|
101 |
Genel |
her iki taraf için de |
all zf.
|
|
102 |
Genel |
her iki tarafa da |
astraddle zf.
|
|
103 |
Genel |
diğerine yardım eden iki insandan her biriyle |
doublehanded zf.
|
|
104 |
Genel |
diğerine yardım eden iki insandan her biriyle |
double-handed zf.
|
|
105 |
Genel |
her iki tarafta |
astride zf.
|
|
106 |
Genel |
her iki yakasında |
astride zf.
|
|
107 |
Genel |
her iki tarafta |
astride ed.
|
|
108 |
Genel |
her iki kişiden biri |
every other person zm.
|
|
109 |
Genel |
her iki tarafta anlamı veren ön ek |
amphi- ök.
|
|
110 |
Genel |
her iki yanda anlamı veren ön ek |
bi- ök.
|
|
Phrases |
|
111 |
İfadeler |
her iki aşırı durumda da |
at either extreme expr.
|
|
112 |
İfadeler |
her iki uçta da |
at either extreme expr.
|
|
113 |
İfadeler |
her iki durumda da |
whether or no expr.
|
|
Proverb |
|
114 |
Atasözü |
eğer iki kişi kötü bir durumla karşılaşmışsa bu sorundan her ikisi birden sorumludur |
it takes two to tango
|
|
Colloquial |
|
115 |
Konuşma Dili |
her iki (kişide/şeyde) bir |
every other (person/thing) expr.
|
|
Idioms |
|
116 |
Deyim |
iki taraf arasında üçüncü tarafın lehine olacak şekilde yapılan her türlü çıkar anlaşması |
sweetheart contract i.
|
|
117 |
Deyim |
her ikisinin de sonu aynı derecede hoş olmayan iki seçeneğin olduğu bir durum |
morton's fork i.
|
|
118 |
Deyim |
evlilik dışı ilişkilerin her iki eş tarafından da karşılıklı olarak kabul edildiği evlilik |
an open marriage i.
|
|
119 |
Deyim |
sokağın her iki yakasında tezgah açmak |
work both sides of the street f.
|
|
120 |
Deyim |
her iki tarafı da desteklemek |
work both sides of the street f.
|
|
121 |
Deyim |
sokağın her iki yakasında tezgah açmak |
work both sides of the street f.
|
|
122 |
Deyim |
her iki tarafı da desteklemek |
work both sides of the street f.
|
|
123 |
Deyim |
her iki tarafa da kulak vermek |
see both sides (of something) f.
|
|
124 |
Deyim |
her iki tarafı da etkilemek |
cut both ways f.
|
|
125 |
Deyim |
her iki taraf için oynamak |
bat for both sides f.
|
|
126 |
Deyim |
her iki tarafa destek çıkmak |
bat for both sides f.
|
|
127 |
Deyim |
her olayın iki yüzü vardır |
there's two sides to every story expr.
|
|
128 |
Deyim |
her iki tarafta |
on either hand expr.
|
|
129 |
Deyim |
her iki yanda |
on either hand expr.
|
|
130 |
Deyim |
her iki yönden |
on either/every hand expr.
|
|
131 |
Deyim |
her iki taraftan |
on either/every hand expr.
|
|
132 |
Deyim |
her iki yönden |
on both counts expr.
|
|
133 |
Deyim |
her iki noktadan |
on both counts expr.
|
|
Speaking |
|
134 |
Konuşma |
(iki şeyi karşılaştırırken) her haliyle çok daha iyi |
that beats all to pieces expr.
|
|
135 |
Konuşma |
(iki şeyi karşılaştırırken) her haliyle çok daha iyi |
that beats something all to pieces expr.
|
|
Trade/Economic |
|
136 |
Ticaret/Ekonomi |
her iki sonuçta kazanılan bütün çalışma zamanı |
all working time saved both ends i.
|
|
137 |
Ticaret/Ekonomi |
her iki sonuçta kazanılan bütün eylem zamanı |
all time saved both ends i.
|
|
138 |
Ticaret/Ekonomi |
para arzını kontrol etmek üzere amerikan hükümeti'nden yetkili on iki bankadan her biri |
federal reserve bank i.
|
|
139 |
Ticaret/Ekonomi |
her iki tarafın da bağımsız olduğu ve birbirlerine hakim durumda olmadıkları bir alışverişte bulunmak |
deal at arm's length f.
|
|
140 |
Ticaret/Ekonomi |
her iki tarih dahil |
both dates inclusive expr.
|
|
Law |
|
141 |
Hukuk |
bir eylemin her iki tarafta da suç olması |
dual criminality i.
|
|
142 |
Hukuk |
bir eylemin her iki ülkede de suç sayılması |
dual criminality i.
|
|
143 |
Hukuk |
bir eylemde her iki tarafta da suç olması |
dual criminality i.
|
|
144 |
Hukuk |
her iki tarafa ziyan veren yenişemezlik |
mutually hurting stalemate i.
|
|
145 |
Hukuk |
her iki tarafı da bağlayan sözleşme |
mutual contract i.
|
|
146 |
Hukuk |
her iki tarafın temsilcilerinden ve genellikle bir veya daha fazla tarafsız üyeden oluşan |
mixed s.
|
|
Politics |
|
147 |
Siyasal |
her iki tarafın rızası ile anlaşma |
amicable arrangement i.
|
|
148 |
Siyasal |
siyasi yelpazenin her iki ucunun da mantıksız veya aşırı olduğuna inandığı için kendisini merkezci olarak tanımlayan kişi |
enlightened centrist i.
|
|
Insurance |
|
149 |
Sigortacılık |
sigortalı araçların çarpışmasıyla sonuçlanan bir zarar halinde sigortalıların karşılıklı hukuki sorumluluğuna bakılmaksızın her iki sigortacının kendi hasarından sorumlu olması |
knock-for-knock agreement i.
|
|
150 |
Sigortacılık |
her iki gün dahil |
both days inclusive expr.
|
|
Tourism |
|
151 |
Turizm |
iki kişilik bir odadaki tek kişilik iki yataktan her biri |
twin bed i.
|
|
Technical |
|
152 |
Teknik |
makara bloğunun her iki yanındaki koruyucu kabuklar |
cheeks of a block i.
|
|
153 |
Teknik |
ölçüm hattındaki iki noktadan konum düzeltici ayrıntı noktasına uzanan iki ölçümden her biri |
tie i.
|
|
154 |
Teknik |
her iki kol ile kullanılan yürüme yardımcıları |
walking aids manipulated by both arms i.
|
|
155 |
Teknik |
her iki tarafı da basınca duyarlı yapışkanlı çeşitli altlık malzemelerden yapılmış şerit |
tape made from various backing materials with pressure-sensitive adhesive on both sides i.
|
|
156 |
Teknik |
her iki ucuna dış çekilmiş başsız cıvata |
stud i.
|
|
157 |
Teknik |
her iki yüzeyi eşit şekilde içbükey veya dışbükey olan bir mercek |
meniscus lens i.
|
|
158 |
Teknik |
her iki ucu ankastre kiriş |
beam with both ends built in i.
|
|
159 |
Teknik |
yılın on iki bölümünden her biri |
month i.
|
|
160 |
Teknik |
sadece atomlarındaki elektronların dağılımı farklılık gösteren iki veya daha fazla maddeden her biri |
electromer i.
|
|
161 |
Teknik |
her iki taraftaki ambarlara yönlendirme yapılabilmesi için geminin kömür ikmal kapağını bölen kısım |
saddle i.
|
|
162 |
Teknik |
bir dökümdeki birleşme çizgisinin her iki tarafında karşılıklı yer alan metal levha |
match plate i.
|
|
163 |
Teknik |
bir dökümün eşit iki yarısının bağlı olduğu metal levhalardan her biri |
match plate i.
|
|
164 |
Teknik |
flok yelkeni ve kontra flok halatlarını açmak için cıvadranın her iki yanından çıkan bir uskundra |
whisker i.
|
|
165 |
Teknik |
bir çalışma bandının sıfır çizgisinden zıt yönlerde ilerleyen iki kısmi seriden her biri |
branch i.
|
|
166 |
Teknik |
kullanıma hazır her iki yüzü cilalı bakır ve çinko alaşımı |
roll latten i.
|
|
167 |
Teknik |
lif dağıtım veri arayüzü yerel ağının her iki halkasına da bağlı olan istasyon |
das i.
|
|
168 |
Teknik |
yük vagonunun kenarında tampon işlevi gören iki bloktan her biri |
dead block i.
|
|
169 |
Teknik |
her iki yüzü içbükey veya konkav olan |
biconcave s.
|
|
170 |
Teknik |
her iki tarafı içbükey olan (mercek) |
concavo-concave s.
|
|
171 |
Teknik |
bir ekseninin her iki ucunda farklı formlara sahip olan (kristal) |
hemimorphic s.
|
|
172 |
Teknik |
her iki tarafında da gözecik veya tırtık sırası bulunan (graptolit) |
diprionidian s.
|
|
173 |
Teknik |
her iki tarafı da astarlı olan (oluklu mukavva) |
double-faced s.
|
|
174 |
Teknik |
her iki saatle bir |
bihourly zf.
|
|
Computer |
|
175 |
Bilgisayar |
her iki sayfa |
both pages i.
|
|
176 |
Bilgisayar |
her iki yazı tipi |
both font types i.
|
|
177 |
Bilgisayar |
(ilişkili veri tabanında) iki dosyayı eşleştirerek her ikisinde ortak olan kayıtlarla üçüncü bir dosya oluşturmak |
intersect f.
|
|
178 |
Bilgisayar |
her iki yanda asılı |
both hanging s.
|
|
179 |
Bilgisayar |
her iki tarafında da kayıt olan (plak) |
double-faced s.
|
|
180 |
Bilgisayar |
her iki üstkarakter |
both shifts expr.
|
|
181 |
Bilgisayar |
her iki tuşu 2 saniye basılı tut |
hold both buttons down for 2 secs expr.
|
|
Telecom |
|
182 |
Telekom |
(eski tuşlu telefonlarda) telefonunun tuş takımında aynı sayı kombinasyonuna basarak üretilebilecek iki veya daha fazla sözcüğün her biri |
textonym i.
|
|
Electric |
|
183 |
Elektrik |
başlangıç noktasına dönerek her iki yönde de besleme yapan besleme devresi |
loop i.
|
|
184 |
Elektrik |
her iki girdi uçbirimi de yalnız belirli bir aralıkta uyarıldığında çıktı üreten (devre) |
coincidence s.
|
|
Mechanic |
|
185 |
Mekanik |
eşit boyuttaki iki dişli çarktan her biri |
match wheel i.
|
|
Textile |
|
186 |
Tekstil |
elbise kenarlarının her iki yandan kıvrılıp kumaşın köşesinde bitiştiği çapraz birleşim yeri |
miter i.
|
|
187 |
Tekstil |
iki kenarı birleştiren ve her bir ilmeğin kenarların oluşturduğu dikiş yerlerinin üzerinden geçirildiği, bitişik ve dikey ilmekler atılarak yapılan dikiş |
overhand i.
|
|
188 |
Tekstil |
her iki tarafında da kısa şardon bulunan yumuşak ve hafif bir pamuklu kumaş |
outing flannel i.
|
|
Architecture |
|
189 |
Mimarlık |
kilisede rahip ve koronun olduğu çevrili alandan her iki yana doğru açılan koridor |
chancel aisle i.
|
|
190 |
Mimarlık |
her iki ucunda ya da her iki tarafındaki revaklarında sütunları olan tapınak |
amphiprostyle i.
|
|
191 |
Mimarlık |
her iki tarafı s şeklinde eğimli ucu sivri kemer |
keel arch i.
|
|
192 |
Mimarlık |
her iki ucunda ya da her iki tarafındaki revaklarında sütunları olan (yapı) |
amphiprostylar s.
|
|
193 |
Mimarlık |
her iki ucunda ya da her iki tarafındaki revaklarında sütunları olan (yapı) |
amphistylar s.
|
|
194 |
Mimarlık |
her iki ucunda ya da her iki tarafındaki revaklarında sütunları olan (yapı) |
porticoed s.
|
|
195 |
Mimarlık |
her iki ucunda ya da her iki tarafındaki revaklarında sütunları olan (yapı) |
amphiprostyle s.
|
|
Construction |
|
196 |
İnşaat |
dik veya çift katlı bir duvarın her iki tarafına yerleştirilmiş, özel ölçüleri olan bir tuğla duvar |
neck i.
|
|
197 |
İnşaat |
her iki ucu ankastre kiriş |
beam with both ends built in i.
|
|
198 |
İnşaat |
merdiven basamaklarını desteklemek için her iki yandan kesilen tahta |
cut string i.
|
|
199 |
İnşaat |
kapıyı bağlayıp destekleyen iki direkten her biri |
swinging post i.
|
|
Furniture |
|
200 |
Mobilya |
oturma kısmı en yüksek noktası önde olan merkezdeki çıkıntılı bölümden her iki tarafa doğru alçalan sandalye |
saddle seat i.
|
|
201 |
Mobilya |
mafsallı kanat masayı öne doğru gelip destekleyen iki kirişlemeden her biri |
loper i.
|
|
202 |
Mobilya |
yükseltmek için koltuğun altına yerleştirilen iki parçadan her biri |
riser i.
|
|
Automotive |
|
203 |
Otomotiv |
her iki yöndeki araçların sollama amacıyla kullandıkları orta şerit |
suicide lane i.
|
|
204 |
Otomotiv |
her iki yönde gidecek şekilde tasarlanmış kendi ilerleyen araç |
double-ender i.
|
|
205 |
Otomotiv |
(gemi, uçak) birbirine ters yönde dönen iki pervaneden her biri |
contrapropeller i.
|
|
Traffic |
|
206 |
Trafik |
karayolunun her iki tarafına açılmış eğimli kanal |
through cut i.
|
|
207 |
Trafik |
her iki yöne de kullanılabilen trafik şeridi |
reversible lane i.
|
|
208 |
Trafik |
her iki yöne de kullanılabilen trafik şeridi |
counterflow lane i.
|
|
209 |
Trafik |
her iki yöne de kullanılabilen trafik şeridi |
contraflow lane i.
|
|
210 |
Trafik |
her iki yandan gidiniz |
keep right or left expr.
|
|
Aeronautic |
|
211 |
Havacılık |
her iki yönde taksilenen |
taxi-in/taxi-out s.
|
|
Marine |
|
212 |
Denizcilik |
gemi başı süsünün yanındaki mahmuzun her iki yanındaki oyma tahtalar |
trail boards i.
|
|
213 |
Denizcilik |
her iki uç |
both ends i.
|
|
214 |
Denizcilik |
her iki son |
both ends i.
|
|
215 |
Denizcilik |
iki gövdeli bir geminin her iki tarafındaki çerçevelerin arasındaki kapalı alan |
bilges i.
|
|
216 |
Denizcilik |
flok yelkeni ve kontra flok halatlarını açmak için cıvadranın her iki yanından çıkan iki direk veya serenden biri |
whisker i.
|
|
217 |
Denizcilik |
gemi geçiş yolunda yer alan ve her iki tarafında kanal bulunan sığlık |
middle ground i.
|
|
218 |
Denizcilik |
her iki çapanın da atılmış olması |
moored i.
|
|
219 |
Denizcilik |
her iki çapanın da iskele yada şamandıraya bağlı olması |
moored i.
|
|
220 |
Denizcilik |
çapanın her iki kolunun geniş ucu |
fluke i.
|
|
221 |
Denizcilik |
(teknede) her iki taraftaki kürekçilere kürek çektirmek |
double-bank f.
|
|
222 |
Denizcilik |
ufkun ilerideki çizginin her iki tarafında kırk beş derecelik açılı dört nokta içindeki kısmında |
on the bow zf.
|
|
Mining |
|
223 |
Maden |
her iki ucunda dikey bir şaft bulunan bir drenaj galerisi |
blind level i.
|
|
Medical |
|
224 |
Medikal |
gövdenin her iki tarafında çapraz olarak bulunan karın kası |
abdominal external oblique muscle i.
|
|
225 |
Medikal |
her iki tarafında hasta yatakları ve ortasında hemşire masası olan büyük hastane odası |
nightingale ward i.
|
|
226 |
Medikal |
bir veya her iki dölyatağı borusunun cerrahi operasyonla çıkarılması |
tubectomy i.
|
|
227 |
Medikal |
bir veya her iki dölyatağı borusunun cerrahi operasyonla çıkarılması |
salpingectomy i.
|
|
228 |
Medikal |
gövdenin her iki yanında çaprazlama bulunan karın kası |
abdominal external oblique muscle i.
|
|
229 |
Medikal |
her iki gluteal bölge arasında tabanına anüsün açıldığı yarık |
anal cleft i.
|
|
230 |
Medikal |
her iki gluteal bölge arasında tabanına anüsün açıldığı yarık |
gluteal cleft i.
|
|
231 |
Medikal |
her iki pulmoner arter içerisinde trombüs |
thrombus in both of pulmonary arteries i.
|
|
232 |
Medikal |
her iki göz |
oculus uterque i.
|
|
233 |
Medikal |
her iki gluteal bölge arasında tabanına anüsün açıldığı yarık |
natal cleft i.
|
|
234 |
Medikal |
her iki dizin ön çapraz bağları |
anterior cruciate ligaments of two knees i.
|
|
235 |
Medikal |
karnın her iki yanında bulunan halka benzeri açıklık |
abdominal ring i.
|
|
236 |
Medikal |
kalp kapakçığını oluşturan, yaprak şeklindeki iki veya üç parçadan her biri |
cusp i.
|
|
237 |
Medikal |
larenksin arka yüzünde krikoid kıkırdak üzerinde yer alan iki kıkırdaktan her biri |
arytenoid cartilage i.
|
|
238 |
Medikal |
her bir ağzında bir veya iki adet diş bulunan ve karşı ağızdaki dişlerle iç içe geçen pens |
mouse-tooth forceps i.
|
|
239 |
Medikal |
her iki yarım kürenin yan yüzeyinde yukarı doğru uzanan beyin fisürü |
rolando's fissure i.
|
|
240 |
Medikal |
her iki yarım kürenin yan yüzeyinde yukarı doğru uzanan beyin fisürü |
central sulcus i.
|
|
241 |
Medikal |
her iki yarım kürenin yan yüzeyinde yukarı doğru uzanan beyin fisürü |
fissure of rolando i.
|
|
242 |
Medikal |
her iki yarım kürenin yan yüzeyinde yukarı doğru uzanan beyin fisürü |
sulcus centralis i.
|
|
243 |
Medikal |
vücudun alt bölümünün her iki tarafında gerçekleştirilen anestezi |
para-anaesthesia i.
|
|
244 |
Medikal |
her iki gözdeki oküler görüntü boyutunun eşit olması |
iseikonia i.
|
|
245 |
Medikal |
her iki gözde oküler görüntü boyutu eşit olan |
iseikonic s.
|
|
246 |
Medikal |
her iki yumurtalığı da ameliyatla alınmış (kadın) |
ovariectomised s.
|
|
247 |
Medikal |
her iki yumurtalığı da ameliyatla alınmış (dişi hayvan) |
ovariectomised s.
|
|
248 |
Medikal |
her iki göz |
o2 (both eyes) kısalt.
|
|
Anatomy |
|
249 |
Anatomi |
beynin loblarını birbirinden ayıran orta girintilerin iki tarafında yer alan kıvrımların her biri |
central gyrus i.
|
|
250 |
Anatomi |
omuriliğin her iki tarafında ortaya çıkan 31 çift sinirden biri |
nervus spinalis i.
|
|
251 |
Anatomi |
sinirsel yayı oluşturan iki yanal çıkıntı veya unsurdan her biri |
neurapophysis i.
|
|
252 |
Anatomi |
beynin her iki tarafındaki üç atardamardan her biri |
temporal artery i.
|
|
253 |
Anatomi |
beynin her iki yarısındaki şakakların iç kısmında yer alan serebral korteksin bir kısmı |
temporal cortex i.
|
|
254 |
Anatomi |
omuz bölgesinde yer alan, omuz ve kolları hareket ettiren iki kastan her biri |
teres i.
|
|
255 |
Anatomi |
omuz bölgesinde yer alan, omuz ve kolları hareket ettiren iki kastan her biri |
teres muscle i.
|
|
256 |
Anatomi |
talamus ve çevresindeki yapılardan kan alan ve beyin damarına boşaltan iki damarın her biri |
terminal i.
|
|
257 |
Anatomi |
gözün her iki yanındaki kasları kontrol eden kafatası sinirleri |
trochlear i.
|
|
258 |
Anatomi |
gözün her iki yanındaki kasları kontrol eden kafatası sinirleri |
trochlearis i.
|
|
259 |
Anatomi |
gözün her iki yanındaki kasları kontrol eden kafatası sinirleri |
trochlear nerve i.
|
|
260 |
Anatomi |
gözün her iki yanındaki kasları kontrol eden kafatası sinirleri |
fourth cranial nerve i.
|
|
261 |
Anatomi |
gırtlağı oluşturan iki alt ses telinden her biri |
true vocal cord i.
|
|
262 |
Anatomi |
gırtlağı oluşturan iki alt ses telinden her biri |
true vocal fold i.
|
|
263 |
Anatomi |
gırtlağı oluşturan iki alt ses telinden her biri |
inferior vocal fold i.
|
|
264 |
Anatomi |
gırtlağı oluşturan iki alt ses telinden her biri |
inferior vocal cord i.
|
|
265 |
Anatomi |
gırtlağa kan götüren iki arterden her biri |
arteria laryngea i.
|
|
266 |
Anatomi |
dış karotis arterden dallanarak yüzü besleyen iki arterden her biri |
arteria maxillaris i.
|
|
267 |
Anatomi |
aortun mezenterin iki tabakası arasından bağırsaklara geçen iki kolundan her biri |
arteria mesenterica i.
|
|
268 |
Anatomi |
boyun ve kollara kan getiren iki atardamardan her biri |
arteria subclavia i.
|
|
269 |
Anatomi |
larenksin arka yüzünde krikoid kıkırdak üzerinde yer alan iki kıkırdaktan her biri |
arytaenoid i.
|
|
270 |
Anatomi |
larenksin arka yüzünde krikoid kıkırdak üzerinde yer alan iki kıkırdaktan her biri |
arytenoid cartilage i.
|
|
271 |
Anatomi |
kanın kulakçıktan karıncıklara aktığı iki kalp kapakçığından her biri |
atrioventricular valve i.
|
|
272 |
Anatomi |
kalbin her iki yarısındaki üst odacıklar |
atrium cordis i.
|
|
273 |
Anatomi |
kalbin her iki yarısındaki üst odacıklar |
atrium of the heart i.
|
|
274 |
Anatomi |
sırtın orta kısmının her iki yanında bulunan geniş ve düz bir kas |
latissimus dorsi i.
|
|
275 |
Anatomi |
her iki kolda da brakiyal artere eşlik eden ve aksiller toplardamara boşalan iki toplardamar |
vena brachialis i.
|
|
276 |
Anatomi |
her iki kolda da brakiyal artere eşlik eden ve aksiller toplardamara boşalan iki toplardamar |
brachial vein i.
|
|
277 |
Anatomi |
iki serebral toplardamardan her biri |
vena cerebri media i.
|
|
278 |
Anatomi |
iki serebral toplardamardan her biri |
middle cerebral vein i.
|
|
279 |
Anatomi |
gözün damar tabakasına kan taşıyan iki damardan her biri |
vena choroidea i.
|
|
280 |
Anatomi |
gözün damar tabakasına kan taşıyan iki damardan her biri |
choroid vein i.
|
|
281 |
Anatomi |
kalça ve uyluğa kan taşıyan aynı isimdeki arterlere eşlik eden iki damardan her biri |
vena circumflexus femoris i.
|
|
282 |
Anatomi |
kalça ve uyluğa kan taşıyan aynı isimdeki arterlere eşlik eden iki damardan her biri |
circumflex femoral vein i.
|
|
283 |
Anatomi |
vücudun her iki tarafındaki gluteal kaslardaki venöz kanı boşaltan damarlar |
vena gluteus i.
|
|
284 |
Anatomi |
vücudun her iki tarafındaki gluteal kaslardaki venöz kanı boşaltan damarlar |
gluteal vein i.
|
|
285 |
Anatomi |
akciğerlerinin alt loblarındaki kanı döndüren iki pulmoner damardan her biri |
vena pulmanalis inferior i.
|
|
286 |
Anatomi |
akciğerlerinin alt loblarındaki kanı döndüren iki pulmoner damardan her biri |
inferior pulmonary vein i.
|
|
287 |
Anatomi |
akciğerlerinin alt loblarındaki kanı döndüren iki pulmoner damardan her biri |
vena pulmonalis superior i.
|
|
288 |
Anatomi |
akciğerlerinin alt loblarındaki kanı döndüren iki pulmoner damardan her biri |
superior pulmonary vein i.
|
|
289 |
Anatomi |
bacaktaki iki ana yüzeysel damardan her biri |
vena saphena i.
|
|
290 |
Anatomi |
bacaktaki iki ana yüzeysel damardan her biri |
saphenous vein i.
|
|
291 |
Anatomi |
forniksin ön kemerlerinin uçlarını meydana getiren, beynin altı kısmındaki iki yuvarlak yapıdan her biri |
mamillary body i.
|
|
292 |
Anatomi |
forniksin ön kemerlerinin uçlarını meydana getiren, beynin altı kısmındaki iki yuvarlak yapıdan her biri |
mammillary body i.
|
|
293 |
Anatomi |
forniksin ön kemerlerinin uçlarını meydana getiren, beynin altı kısmındaki iki yuvarlak yapıdan her biri |
corpus albicans i.
|
|
294 |
Anatomi |
ağzın her iki köşesinin hemen altında yer alan güldürücü kas |
mandarin crease i.
|
|
295 |
Anatomi |
alt çenenin her iki tarafında yer alan, gece salgılanan tükürüğün çoğunu üreten ve dilin altından ağza tahliye eden tükürük bezi |
mandibular gland i.
|
|
296 |
Anatomi |
üst çenenin yüksek omurgalılarda ve insanlarda dişleri barındıran iki kemiğinden her biri |
maxillary i.
|
|
297 |
Anatomi |
boyundaki iki büyük toplardamardan her biri |
brachiocephalic vein i.
|
|
298 |
Anatomi |
kalça iç atardamarının vücudun her iki tarafında bulunan iç dalı |
hypogastric artery i.
|
|
299 |
Anatomi |
omurları kürek kemiklerine bağlayan iki kastan her biri |
rhomboid i.
|
|
300 |
Anatomi |
omurları kürek kemiklerine bağlayan iki kastan her biri |
rhomboideus i.
|
|
301 |
Anatomi |
rahime her iki tarafından bağlı olup yumurta kanalının önünden ve altından geçerek kasık kanalından dış dudaklara inen bağ doku |
ligamentum teres uteri i.
|
|
302 |
Anatomi |
rahime her iki tarafından bağlı olup yumurta kanalının önünden ve altından geçerek kasık kanalından dış dudaklara inen bağ doku |
round ligament of the uterus i.
|
|
303 |
Anatomi |
talamusun arkasındaki iki küçük çıkıntıdan her biri |
geniculate body i.
|
|
304 |
Anatomi |
fetüste gelişen, her iki cinsiyette ürogenital pasajları oluşturan bir kordon |
genital cord i.
|
|
305 |
Anatomi |
omurganın her iki ucunda bulunup kolları ve bacakları destekleyen kemiğimsi halkalardan her biri |
girdle i.
|
|
306 |
Anatomi |
sol akciğerin iki lobundan her biri |
lobe of the lung i.
|
|
307 |
Anatomi |
beynin her iki yarım küresinin kafa arkasındaki kısmı |
occipital cortex i.
|
|
308 |
Anatomi |
beynin tabanında bitişik olarak bulunan yumurta biçimli iki gri madde kitlesinden her biri |
optic thalamus i.
|
|
309 |
Anatomi |
ağzın her iki tarafında bulunup gülmeyi sağlayan kas |
risorius of santorini i.
|
|
310 |
Anatomi |
beyin tabanında burun boşluklarının hemen üzerinde bulunan koku alma sinirinin ucundaki iki genişlikten her biri |
olfactory bulb i.
|
|
311 |
Anatomi |
her iki serebral yarımkürenin alt ön kısmında bulunup koku almada işlev gören bir çıkıntı |
olfactory lobe i.
|
|
312 |
Anatomi |
bulbusun her iki tarafında bulunan oval çıkıntı |
olivary body i.
|
|
313 |
Anatomi |
bulbusun her iki ventrolateral tarafında bulunan oval çıkıntı |
olive i.
|
|
314 |
Anatomi |
notokordun iki tarafında gelişen çubuk şekilli hücre çiftinden her biri |
parachordal i.
|
|
315 |
Anatomi |
bademciklerin etrafındaki iki kıvrımdan her biri |
pillars of the fauces i.
|
|
316 |
Anatomi |
beynin her iki yanında bulunan armut biçimli sinir yapısı |
piriform area i.
|
|
317 |
Anatomi |
beynin her iki yanında bulunan armut biçimli sinir yapısı |
piriform lobe i.
|
|
318 |
Anatomi |
beynin her iki yanında bulunan armut biçimli sinir yapısı |
pyriform area i.
|
|
319 |
Anatomi |
beynin her iki yanında bulunan armut biçimli sinir yapısı |
pyriform lobe i.
|
|
320 |
Anatomi |
bacaktaki iki ana yüzeysel damardan her biri |
saphena i.
|
|
321 |
Anatomi |
bacağın yüzeye yakın kısmındaki kirli kanı derin toplardamarlara taşıyan iki venden her biri |
saphenous i.
|
|
322 |
Anatomi |
beynin alt yüzeyinde yer alan iki yuvarlak yapıdan her biri |
corpus mamillare i.
|
|
323 |
Anatomi |
her bir akciğerde yer alan iki adet otonom sinir ağından her biri |
plexus pulmonalis i.
|
|
324 |
Anatomi |
(omurgalılarda) üst çenede maksiller kemiklerin önü ve arasında yer alan iki kemikten her biri |
premaxilla i.
|
|
325 |
Anatomi |
kafatasının her iki yanında yer alıp alın kemiği ile kafatası yan kemiğinin ön ucunun, şakak kemiğinin ve temel kemiğinin büyük kanadının birleştiği düzensiz şekilli alan |
sphenoid fontanel i.
|
|
326 |
Anatomi |
kafatasının her iki yanında birkaç kemiği birleştiren düzensiz şekilli alan |
sphenoid fontanelle i.
|
|
327 |
Anatomi |
kafatasının her iki yanında birkaç kemiği birleştiren düzensiz şekilli alan |
sphenoidal fontanel i.
|
|
328 |
Anatomi |
kafatasının her iki yanında birkaç kemiği birleştiren düzensiz şekilli alan |
sphenoidal fontanelle i.
|
|
329 |
Anatomi |
(balıkta) hyoid arkın her iki tarafında yer alan küçük yapılara ait veya ilişkili |
hypohyal s.
|
|
330 |
Anatomi |
(balıkta) hyoid arkın her iki tarafında yer alan küçük yapıları oluşturan |
hypohyal s.
|
|
331 |
Anatomi |
(balıkta) hyoid arkın her iki tarafında yer alan küçük yapılara ait veya ilişkili |
basihyoid s.
|
|
332 |
Anatomi |
(balıkta) hyoid arkın her iki tarafında yer alan küçük yapıları oluşturan |
basihyoid s.
|
|
Psychology |
|
333 |
Psikoloji |
her iki kulağın aynı anda farklı seslerle uyarılmasıyla ilgili |
dichotic s.
|
|
334 |
Psikoloji |
her iki kulağın aynı anda farklı seslerle uyarılmasını içeren |
dichotic s.
|
|
Physiology |
|
335 |
Fizyoloji |
beyin, omurilik ve vücudun diğer bölümlerinde salgılanan ve ağrı kesici özelliği olan iki akraba pentapeptitten her biri |
encephalin i.
|
|
336 |
Fizyoloji |
omurgalılarda hipofiz bezinin cildin koyulaşması için salgıladığı iki hormondan her biri |
melanophore-stimulating hormone i.
|
|
337 |
Fizyoloji |
biri fizyolojik olarak aktif olup diğer olmayan iki kinin formundan her biri |
hypertensin i.
|
|
Pathology |
|
338 |
Patoloji |
her iki gözün de normal işlevde olup anormal derecede küçük olması durumu |
nanophthalmos i.
|
|
339 |
Patoloji |
her iki gözde nitelendirilmemiş görme kaybı |
unqualified visual loss in both eyes i.
|
|
Optics |
|
340 |
Optik |
şeffaf bir küpün 12 kenarını da gösteren ve her iki yönde algılanabilen optik yanılsamalı çizim |
necker cube i.
|
|
341 |
Optik |
göze aynı görünüp farklı spektral bileşimlere sahip iki renkten her biri |
metamer i.
|
|
342 |
Optik |
her iki yüzeyi de yakınsak olan optik cam |
omphalopter i.
|
|
Printing |
|
343 |
Baskı Teknikleri |
kağıdın her iki tarafına da braille basma tekniği |
interpoint i.
|
|
344 |
Baskı Teknikleri |
orta kısmının her iki tarafı kağıt kaplı olan (mukavva) |
triplex s.
|
|
345 |
Baskı Teknikleri |
(braille) kağıdın her iki yanına basılmış ve noktalar birbirinin üstüne gelmeyecek şekilde ayarlanmış |
interpoint s.
|
|
Gastronomy |
|
346 |
Mutfak |
sığır, kuzu vücudunun iki arka kısmından her biri |
hindquarter i.
|
|
Math |
|
347 |
Matematik |
denklemin her iki tarafındaki değerlerin aynı olduğunu belirtmek için kullanılan bir ifade |
be i.
|
|
348 |
Matematik |
iki küme arasındaki, ikinci kümenin bir elamanının birinci kümedeki her bir elemanla eşleştiğini ifade eden bağıntı |
mapping i.
|
|
349 |
Matematik |
bir orantının ortanca iki teriminden her biri |
mean i.
|
|
350 |
Matematik |
bir orantının iki orta teriminden her biri |
mean proportional i.
|
|
351 |
Matematik |
özne ve yüklemleri aynı olup nicelik veya nitelik olarak veya her ikisi bakımından farklılık gösteren iki önerme arasındaki ilişki |
opposition i.
|
|
Geometry |
|
352 |
Geometri |
tepe noktasından bölünmüş bir koninin iki eşit parçasından her biri |
nappe i.
|
|
353 |
Geometri |
her iki yönde sürekli biçimde birbirine dönüştürülebilen iki geometrik şeklin ilişkisi |
topological equivalence i.
|
|
354 |
Geometri |
toplamı 90° olan iki açıdan her biri |
complement i.
|
|
355 |
Geometri |
birbirine bağlı iki sert cisim noktasından her biri |
conjugate point i.
|
|
356 |
Geometri |
her iki ucu aynı düğümle sonlanan eğri parçası |
foliate curve i.
|
|
357 |
Geometri |
her iki tarafı da dışbükey olan |
amphicyrtic s.
|
|
Logic |
|
358 |
Mantık |
yalnızca her iki terimin de doğru olması durumunda doğru değeri veren mantık işleci |
and i.
|
|
359 |
Mantık |
veya kapısı ile değil kapısı içeren, sadece her iki işlenen de yanlışsa pozitif değer döndüren mantıksal işleç |
nor i.
|
|
360 |
Mantık |
aynı anda her ikisi de doğru olamayan iki önermeden her biri |
contrary i.
|
|
361 |
Mantık |
kendi alanındaki her iki farklı üyeyi birbirine bağlayan (diyadik ilişki) |
connex s.
|
|
Physics |
|
362 |
Fizik |
yüksek enerjili parçacık çarpışması sonucu ortaya çıkan biri nötr biri pozitif yüklü iki mezondan her biri |
d meson i.
|
|
363 |
Fizik |
aynı kütle sayısına sahip farklı elemanların iki nüklitinden her biri |
isobar i.
|
|
Chemistry |
|
364 |
Kimya |
kloroformunkine benzer koku ve toksik buhar oluşturan simetrik iki izomerden her biri |
tetrachloroethane i.
|
|
365 |
Kimya |
azotun varsayımsal iki izomerik hidritinin her biri |
tetrazene i.
|
|
366 |
Kimya |
tiyofenden elde edilen iki izomerik kristalli asitten her biri |
thenoic acid i.
|
|
367 |
Kimya |
tenoik asitlerin iki radikalinden her biri |
thenoyl i.
|
|
368 |
Kimya |
her iki imino grubunun, kükürt atomları ile değiştirilmesi haricinde kimyasal yapıda olan, indigo benzeri kırmızı bir boya |
thioindigo i.
|
|
369 |
Kimya |
her iki imino grubunun, kükürt atomları ile değiştirilmesi haricinde kimyasal yapıda olan, indigo benzeri kırmızı bir boya |
thioindigo red b i.
|
|
370 |
Kimya |
yapısal olarak aniline benzeyen iki aminden her biri |
thiophenine i.
|
|
371 |
Kimya |
damıtma sırasında her iki ucundaki kapıları kapalı olan imbik |
through retort i.
|
|
372 |
Kimya |
asimetrik bir karbon atomunun etrafındaki atomların pozisyonuyla birbirinden ayrılan iki izomerden her biri |
epimer i.
|
|
373 |
Kimya |
iki garip kuark içeren ve nötr veya negatif yüklü iki baryondan her biri |
xi baryon i.
|
|
374 |
Kimya |
fümerik asidin iki geometrik izomerinden her biri |
butenedioic acid i.
|
|
375 |
Kimya |
her iki ana diyazolden her birinin türevi |
diazole i.
|
|
376 |
Kimya |
strikninle oluşup alfa-kolubrin ve beta-kolubrin olarak ayırılan iki renksiz ve kristalli alkaloitten her biri |
colubrine i.
|
|
377 |
Kimya |
her bir molekülünde iki hidroksil grubu içeren alkol |
dihydric alcohol i.
|
|
378 |
Kimya |
her iki elektronu da atomlardan birinin verdiği kovalent bağ |
dative bond i.
|
|
379 |
Kimya |
kurutulmuş sinameki yapraklarında bulunan iki glikozitten her biri |
sennoside i.
|
|
380 |
Kimya |
(kimyasal bileşen) her halkada en az iki atom ortak olacak şekilde iki halka halinde dizilmiş atomları olan |
bicyclical s.
|
|
381 |
Kimya |
her iki yönde benzer olan (kristal) |
homopolar s.
|
|
382 |
Kimya |
her bir molekülünde iki bütil grubu içeren (madde) |
dibutyl s.
|
|
Biology |
|
383 |
Biyoloji |
dokuz tane üçlü tüpten oluşan ve mitoz esnasında asterleri oluşturan iki silindirik hücresel organelden her biri |
centriole i.
|
|
384 |
Biyoloji |
yumurtanın sarısını kabuğa bağlayan iki bağcıktan her biri |
chalaze i.
|
|
385 |
Biyoloji |
sinirsel yayın iki yarısından her biri |
neuroid [obsolete] i.
|
|
386 |
Biyoloji |
ovülün çekirdeğini saran iki kılıftan her biri |
tegument i.
|
|
387 |
Biyoloji |
her biri iki kromatide bölünmüş olan eşli homolog kromozomlardan oluşan, mayozun pakiten aşaması sırasında meydana gelen dört sarmallı yapı |
tetrad i.
|
|
388 |
Biyoloji |
her iki ucu sivri olan tek aksonlu sünger spikülü |
tornote i.
|
|
389 |
Biyoloji |
her iki cinsiyetin de üreme organına sahip olma |
ambisexuality i.
|
|
390 |
Biyoloji |
her iki ucunda kamçısı olan bakteriler |
amphitricha i.
|
|
391 |
Biyoloji |
her iki ebeveynden de tamamen farklı olan bir yavru oluşumu |
xenogeny i.
|
|
392 |
Biyoloji |
polen tanesindeki jeneratif hücrenin bölünmesiyle oluşan ve erkek hücre oluşturmak üzere bölünen iki hücreden her biri |
body cell i.
|
|
393 |
Biyoloji |
mayoz bölünme sonrasında kromozomunu eşleyerek haploit gamete dönüşen iki hücreden her biri |
maturation division i.
|
|
394 |
Biyoloji |
yavrunun her ebeveynden birer kalıtımsal faktör edinmesi için gamet oluşumunda her bir kalıtsal faktörün iki kopyaya ayrıldığını ortaya koyan ilke |
law of segregation i.
|
|
395 |
Biyoloji |
dimorfizm gösteren bir maddenin iki biçiminden her biri |
dimorph i.
|
|
396 |
Biyoloji |
(genetik biliminde) belirli bir özelliğin ikizlerin her iki bireyinde bulunmasını ifade eden nicelik |
concordance rate i.
|
|
397 |
Biyoloji |
her biri iki alel içeren iki özellik kullanılarak yapılan melezleme |
dihybrid cross i.
|
|
398 |
Biyoloji |
dna sentezinde kullanılan iki pürin nükleotidinden her biri |
datp i.
|
|
399 |
Biyoloji |
gül ağaçlarının parankimiyle beslenerek yapraklarını iskeletleştiren iki yeşil larvamsı yaprakarısından her biri |
rose slug i.
|
|
400 |
Biyoloji |
(bazı sınıflandırmalarda) başının her iki yanında derin yarıklar bulunan şerit kurtlarını içeren bir grup |
schizonemertea i.
|
|
401 |
Biyoloji |
her iki ebeveynle ilgili |
amphigonous s.
|
|
402 |
Biyoloji |
her iki cinsiyete de özgü özelliklerin gelişimine olanak veren |
amphisexual s.
|
|
403 |
Biyoloji |
her iki uzvu etkileyen |
symmetric s.
|
|
404 |
Biyoloji |
her iki parçada gelişen |
symmetric s.
|
|
405 |
Biyoloji |
her iki uzvu etkileyen |
symmetrical s.
|
|
406 |
Biyoloji |
her iki parçada gelişen |
symmetrical s.
|
|
Biochemistry |
|
407 |
Biyokimya |
dna moleküllerinin sarılmasını kontrol eden iki izomer enzimden her biri |
topoisomerase i.
|
|
408 |
Biyokimya |
dna sentezinde kullanılan iki pirimidin nükleotidinden her biri |
dttp i.
|
|
Marine Biology |
|
409 |
Deniz Biyolojisi |
süngerlerin her iki uçta da kıvrımlı olan dikenleri |
chela i.
|
|
410 |
Deniz Biyolojisi |
balığın her iki yanında ve deri içinde uzanan sudaki titreşimleri sinir sistemine ileten duyu organı |
lateral line i.
|
|
411 |
Deniz Biyolojisi |
her iki ucunda üç farklı ışını olan sünger dikeni |
amphitriaene i.
|
|
412 |
Deniz Biyolojisi |
kuzey atlantik'in her iki kıyısında yaşayan ticari değeri yüksek sofralık bir deniz balığı |
pollack i.
|
|
413 |
Deniz Biyolojisi |
kuzey atlantik'in her iki kıyısında yaşayan ticari değeri yüksek sofralık bir deniz balığı |
pollock i.
|
|
414 |
Deniz Biyolojisi |
kuzey atlantik'in her iki kıyısında yaşayan ticari değeri yüksek sofralık bir deniz balığı |
saithe i.
|
|
415 |
Deniz Biyolojisi |
kuzey atlantik'in her iki kıyısında yaşayan ticari değeri yüksek sofralık bir deniz balığı |
pollachius virens i.
|
|
416 |
Deniz Biyolojisi |
bothidae familyasına ait, her iki gözü de başının sol tarafında yer alan yassı balıklara verilen ad |
lefteye flounder i.
|
|
417 |
Deniz Biyolojisi |
bothidae familyasına ait, her iki gözü de başının sol tarafında yer alan yassı balıklara verilen ad |
lefteyed flounder i.
|
|
418 |
Deniz Biyolojisi |
(kaya midyesinde) solungaç kapağının iki alt kapakçıklarından her biri |
scutum i.
|
|
419 |
Deniz Biyolojisi |
afrika'nın tropik bölgelerinde yaşayan ve kuyruklarının her iki yanında elektrikli organ bulunan çeşitli tatlı su balıklarını içeren bir takım |
scyphophori i.
|
|
420 |
Deniz Biyolojisi |
amerika'nın her iki kıyısındaki sıcak sularda yaşayan mavimsi yeşil veya sarı küçük bir balık |
sergeant major i.
|
|
421 |
Deniz Biyolojisi |
amerika'nın her iki kıyısındaki sıcak sularda yaşayan mavimsi yeşil veya sarı küçük bir balık |
abudefduf marginatus i.
|
|
422 |
Deniz Biyolojisi |
gövdesinin her iki yanında gümüş rengi bir şerit bulunan, gümüş balığıgiller familyasına mensup çeşitli küçük balıklara verilen ad |
silverfish i.
|
|
423 |
Deniz Biyolojisi |
gövdesinin her iki yanında gümüş rengi bir şerit bulunan, gümüş balığıgiller familyasına mensup çeşitli küçük balıklara verilen ad |
silversides i.
|
|
424 |
Deniz Biyolojisi |
her iki ucu da yumrulu |
tylotate s.
|
|
425 |
Deniz Biyolojisi |
kafasının her iki yanında zırh benzeri sert bir kabuk bulunan (balık) |
mail-cheeked s.
|
|
426 |
Deniz Biyolojisi |
(balıkta) hyoid arkın her iki tarafında yer alan küçük yapıları oluşturan |
basihyal s.
|
|
427 |
Deniz Biyolojisi |
(balıkta) hyoid arkın her iki tarafında yer alan küçük yapılara ait veya ilişkili |
basihyal s.
|
|
Astronomy |
|
428 |
Gökbilim |
yörünge düzleminde iki veya daha fazla gökcisminin kütle çekimleri birbirini dengelediği için kütle çekimi yokmuş gibi hissedilen noktaların her biri |
lagrangian point i.
|
|
429 |
Gökbilim |
uydu yörüngesinin gezegenin yörünge düzlemiyle kesiştiği iki noktadan her biri |
node i.
|
|
430 |
Gökbilim |
bir zamanlar samanyolu'nun uydusu olduğu düşünülen iki gökadadan her biri |
nubecula i.
|
|
431 |
Gökbilim |
bir zamanlar samanyolu'nun uydusu olduğu düşünülen iki gökadadan her biri |
magellanic cloud i.
|
|
432 |
Gökbilim |
güney yarım küreden görülebilen, samanyolu'na en yakın bağımsız yıldız sistemleri olan iki küçük galaksiden her biri |
magellanic clouds i.
|
|
433 |
Gökbilim |
optik ve yakın kızılötesi gözlem için yapılmış iki teleskoptan her biri |
gemini telescope i.
|
|
434 |
Gökbilim |
(gök cismi) her iki kenarından dışbükey |
gibbose s.
|
|
Zoology |
|
435 |
Zooloji |
örümcekler, eklem bacaklılar ve atnalı yengeçlerinde ağız yanındaki diş benzeri iki uzantıdan her biri |
chelicera i.
|
|
436 |
Zooloji |
her iki ön ayağında iki uzun pençesi olan nispeten küçük ve hızlı hareket eden bir tembel hayvan |
two-toed sloth (choloepus didactylus) i.
|
|
437 |
Zooloji |
her iki ön ayağında iki uzun pençesi olan nispeten küçük ve hızlı hareket eden bir tembel hayvan |
linnaeus's two-toed sloth i.
|
|
438 |
Zooloji |
her iki ön ayağında iki uzun pençesi olan nispeten küçük ve hızlı hareket eden bir tembel hayvan |
linne's two-toed sloth i.
|
|
439 |
Zooloji |
her iki cinsiyetin de üreme organlarına sahip hayvan |
ambisexual i.
|
|
440 |
Zooloji |
hayvanın yekpare sırtının filetolarını da kapsayan her iki tarafı |
saddle i.
|
|
441 |
Zooloji |
kırmızı iskiyatik nasırlara sahip olan ve erkeklerinde kırmızı kemerli burunlarının her iki tarafında mavi çizgiler bulunan, batı afrika'ya özgü büyük, vahşi ve sürücül bir babun |
mandrill (mandrillus mormon) i.
|
|
442 |
Zooloji |
kırmızı iskiyatik nasırlara sahip olan ve erkeklerinde kırmızı kemerli burunlarının her iki tarafında mavi çizgiler bulunan, batı afrika'ya özgü büyük, vahşi ve sürücül bir babun |
mandrill (mandrillus sphinx) i.
|
|
443 |
Zooloji |
başı ve vücudu asimetrik, her iki gözü aynı tarafta olan balıkların bulunduğu takımın adı |
heterosomati i.
|
|
444 |
Zooloji |
at toynağının arkasındaki iki sivri kısımdan her biri |
buttress i.
|
|
445 |
Zooloji |
çiftleşen iki yengeçten her biri |
doubler i.
|
|
446 |
Zooloji |
her iki yüzü içbükey (konkav) olan |
amphicoelian s.
|
|
447 |
Zooloji |
vücudunun her iki ucu da vantuzlu |
amphistomous s.
|
|
448 |
Zooloji |
her iki ucu da düz (omurga) |
amphiplatyan s.
|
|
449 |
Zooloji |
her iki yanı da tırtıklı |
biserrate s.
|
|
Botanic |
|
450 |
Botanik |
her iki cinsiyetin de üreme organlarına sahip bitki |
ambisexual i.
|
|
451 |
Botanik |
güney amerika'da yetişen, tanince zengin odunu tabakçılık ve boyacılıkta kullanılan iki ağaç türünden her biri |
quebracho i.
|
|
452 |
Botanik |
her iki yarım kürenin kuzey sahillerinde yetişen, solunca açık mavi-beyaz renge bürünen gülpembesi çiçekleri olan çok yıllık bir ot |
sea lavender i.
|
|
453 |
Botanik |
her iki yarım kürenin kuzey sahillerinde yetişen, solunca açık mavi-beyaz renge bürünen gülpembesi çiçekleri olan çok yıllık bir ot |
sea lungwort i.
|
|
454 |
Botanik |
her iki yarım kürenin kuzey sahillerinde yetişen, solunca açık mavi-beyaz renge bürünen gülpembesi çiçekleri olan çok yıllık bir ot |
mertensia maritima i.
|
|
455 |
Botanik |
her iki ucu bir noktaya doğru sivrilen ince silindirik veya prizmatik bir hücre |
wood cell i.
|
|
456 |
Botanik |
bahamalar'a özgü iki çalınden her biri |
hercules' club i.
|
|
457 |
Botanik |
bahamalar'a özgü iki çalınden her biri |
hercules'-club i.
|
|
458 |
Botanik |
bahamalar'a özgü iki çalınden her biri |
hercules'-clubs i.
|
|
459 |
Botanik |
her iki yarım kürenin kuzey enlemlerinde yetişen, böbrek şeklinde yaprakları ve yeşilimsi çiçekleri olan çok yıllık bodur bir ot |
mountain sorrel (oxyria digyna) i.
|
|
460 |
Botanik |
şeker kamışı yaprağında yaprak ekleminin birleşim yerini oluşturan parçanın hemen üzerindeki iki üçgen veya kare alandan her biri |
dewlap i.
|
|
461 |
Botanik |
şemsiyeli bitkinin şizokarpını oluşturan iki karpelden her biri |
coccus i.
|
|
462 |
Botanik |
coprosma cinsinden olup kahve ile akraba olan iki çalıdan her biri |
coffeeberry i.
|
|
463 |
Botanik |
iki dişi haploid çekirdekten her biri |
polar nucleus i.
|
|
464 |
Botanik |
her iki yüzeyi de gözenekli (yaprak) |
amphistomatal s.
|
|
465 |
Botanik |
her iki yüzeyi de gözenekli (yaprak) |
amphistomatic s.
|
|
466 |
Botanik |
merkezi bir eksenin her iki yanında iki sıra halinde parçası olan |
bifarious s.
|
|
467 |
Botanik |
her bir ayrım noktasında iki organ bulunan (çiçek) |
dimerous s.
|
|
468 |
Botanik |
sapın her iki yanın çiftler halinde gelişen |
opposite s.
|
|
469 |
Botanik |
her bir çiçek yaprağında iki erciği olan (yosun) |
diandrous s.
|
|
470 |
Botanik |
sapının her iki tarafında yaprakçıklar yer alıp ucunda yaprakçık bulunmayan |
paripinnate s.
|
|
Agriculture |
|
471 |
Tarım |
boyunduruğun her iki ucuna bağlı demir halka |
neck yoke ferrule and ring i.
|
|
472 |
Tarım |
her iki tarafı keskinleştirilmiş, öne itilebilen veya geriye doğru çekilebilen bahçe çapası |
thrust hoe i.
|
|
473 |
Tarım |
her iki tarafı keskinleştirilmiş, öne itilebilen veya geriye doğru çekilebilen bahçe çapası |
scuffle hoe i.
|
|
474 |
Tarım |
koşum kayışına bağlı iki eğri çubuktan her biri |
hame i.
|
|
475 |
Tarım |
değirmende kullanılan iki küçük yuvarlak taştan her biri |
quernstone i.
|
|
476 |
Tarım |
toprağı sabanın her iki tarafına deviren çift kulaklı pulluk |
middle buster i.
|
|
477 |
Tarım |
her iki yanına yığılmış toprakla karık kesen bir saban türü |
middlebreaker i.
|
|
478 |
Tarım |
her iki yanına yığılmış toprakla karık kesen bir saban türü |
middlebuster i.
|
|
Fishery |
|
479 |
Balıkçılık |
her iki ucunda kanca olan üzerine balina kemiği tutturulmuş bir tür olta |
dandy line i.
|
|
Social Sciences |
|
480 |
Sosyal Bilimler |
her iki cinsiyetin de ruhunu taşıdığına inanılan, üçüncü cinsiyete mensup amerikan yerlisi |
two-spirit i.
|
|
Literature |
|
481 |
Edebiyat |
yunan tragedyasında iki koro şarkısının arasındaki her bir bölüm |
episode i.
|
|
482 |
Edebiyat |
(orta çağ ingiliz şiirinde) iki dize şeklinde basılıp her bir dizede yedi tam ve bir yarım ayak vezni bulunan şiir |
septenary i.
|
|
483 |
Edebiyat |
(orta çağ ingiliz şiirinde) iki dize şeklinde basılıp her bir dizede yedi tam ve bir yarım ayak vezni bulunan şiir |
septenar i.
|
|
Linguistics |
|
484 |
Dilbilim |
her iki cins için ortak olan kelime |
common gender i.
|
|
485 |
Dilbilim |
endosentrik yapının aynı gramer işlevine sahip olmayan iki temel bileşeninden her biri |
attribute i.
|
|
486 |
Dilbilim |
fransızca, rusça gibi dillerde alıntıların başına ve sonuna konan iki noktalama işaretinden her biri |
guillemet i.
|
|
History |
|
487 |
Tarih |
antik roma'da tuniğin her iki tarafında giyilen, rütbeyi sembolize eden dar mor şerit |
angusticlave i.
|
|
488 |
Tarih |
ingiltere'nin ikinci dünya savaşı'nda kullandığı iki piyade tankından her biri |
matilda i.
|
|
489 |
Tarih |
yaprağının her iki tarafında da yazı bulunan el yazması, parşömen veya kitap |
opisthograph i.
|
|
490 |
Tarih |
papirüs veya taş gibi bir nesnenin her iki tarafına da yazma |
opisthography i.
|
|
491 |
Tarih |
papirüs veya taş gibi bir nesnenin her iki yüzeyi kullanılarak işlenmiş yazı |
opisthography i.
|
|
492 |
Tarih |
şarlman'ın şeref kıtasındaki on iki kişiden her biri |
douzeper i.
|
|
493 |
Tarih |
yabancı tüccarlarca ithal edilen her ton başına iki şilin vergi |
prisage i.
|
|
494 |
Tarih |
her iki tarafına da yazılmış parşömen veya papirüs |
opisthographic s.
|
|
Archaeology |
|
495 |
Arkeoloji |
biri ingiltere'ye, diğeri abd'ye götürülen iki antik mısır dikilitaştan her biri |
cleopatra's needle i.
|
|
Religious |
|
496 |
Dini |
yeni ahit'te yer alan, aziz paul'un timothy'e yazdığı iki mektuptan her biri |
timothy i.
|
|
497 |
Dini |
(alevilikte) on iki imamdan her biri |
twelver i.
|
|
498 |
Dini |
(alevilikte) on iki imamdan her biri |
imami i.
|
|
499 |
Dini |
(hinduizm'de) her on iki yılda bir, dört kutsal yerden birinde düzenlenen, banyo yaparak günahtan arınmanın önemsendiği bir bayram |
kumbh mela i.
|
|
500 |
Dini |
komünyon sırasında yapılan iki anma ibadetinden her biri |
memento i.
|
|